Aşama 1: Güven verici görünüş ve ikna edici davranışlar ile para satıcıları ortaya çıkar. Sürekli yapılan reklamlar ile aklınız kontrol altına alınmaya çalışılır. Buna hazırlık safhası diyebilirsiniz.
Aşama 2: Paranın avantajları ve neler satın alabileceği, sizi nasıl mutlu kılabileceği, ihtiyaçlarınızı nasıl gidereceği konuları sihirli şekilde anlatılır.
Aşama 3: Kendinize veya ailenize bakar ve paraya ne kadar ihtiyaç duyduğunuzu değerlendirirsiniz. Bir diğer durum, çok parası olan kaybederim diye korkar, az parası olan ise çok olmasını ister. Para kazanmak için genelde önemli bir yatırım gerekir. Para borç alınabilir, Ve bu parayı almak istesiniz. Şimdi her şey için para gerekmektedir. Parayı emniyetli bir yerde saklayan ve ihtiyacı olana borç veren birisine ihtiyacınız vardır. İhtiyaçlılar bu parayı sadece birinden alıp öbürüne vereceklerdir. Önce alacağı yeri bulması gerekir. Unutmayın ki; kimse sonunda parasız kalmak istemediğinden dolayı çok para kazanmak için, çok çalışır. Ama ne kadar çok çalışsanız da, sonunda bir yerde para eksik kalacak kalacak ve nereden para bulabilirim diye etrafınıza bakacaksınız. Ne mi göreceksiniz, “Banka”.
Aşama 4: Faiz sistemi çok basittir: “Parayı borç veren, daha fazlasıyla geri alır.”
Borç verme bedeli olarak, belirli bir yüzde faiz alır. Faizin en güzel yanı! Bizleri daha çok çalışmaya mecbur etmesidir. Nede olsa insanoğlu tembel yaratıktır, daha çok çalışması yararına olacaktır. Çünkü faiz ödemek zorunda olanın daha fazla paraya ihtiyacı vardır. Daha fazla paraya ihtiyacı olanın daha fazla çalışması lazımdır. Faizin en önemli silahının daha fazla üretmeye ve daha fazla geliştirmeye mecbur etmesidir. Başkalarını kendi aralarında rekabete zorlar ve sonunda tek kazanan yine kendisi olur. Para ihtiyacı faizler nedeniyle devamlı büyür ve bankaya olan bağımlılığınız gün geçtikçe artarak devam eder.
Aşama 5: Faizin faizi belini bükmeye başlar. Faiz için verilecek para, yani faiz ödenmezse, her sene verilecek olan faiz miktarı katlanarak artar. Bu demektir ki; her sene faiz geliri banka için artar ve her faizli borç da sürekli olarak hızla artar.
Aşama 6: İnsanlar bankaya nakit para yatırdığı için Banka hesabına belirli miktar para yazılıyor. Bu nakit para aslında verilecek borçların temeli olarak kabul ediliyor. Borç vermekle burada para yaratılıyor. Bu paradan banka faiz alıyor. Bu faizden dolayı daha fazla paraya ihtiyaç doğuyor. Bu para borçtan üretiliyor ve bu para yada faizin mutlaka ödenmesi gerekiyor. Sistem kendisini bağımsız olarak büyütüyor. Karın gücü gittikçe daha hızlı büyüyor. Banka esasta kendisinin olmayan bir parayı alıyor ve bunu kullanarak faiz kazanıyor.
Aşama 7: Enflasyon oluştuğunda para miktarı, mal ve hizmetleri oranla artarsa para değerini kaybeder. Bu fiyatın yükselmesine neden olur. Para çok değer kaybederse paraya olan genel güven azalır ve daha fazla değer kaybeder. Sonuçta mala sığınırsınız.. Para sistemi yıkılır. Deflasyon da ise, para miktarı mal ve hizmetlere oranla azalır, paranın değeri artar ve fiyatlar düşer. Malların fiyatı düştüğü için, kimse gereğinden fazla para harcamaz. Harcamaları için fiyatların daha da düşürülmesi gerekir. Gittikçe değer kazandığı için sonuçta, paraya sığınırsınız. Mala olan önem gittikçe azalır. Ekonomi yıkılır.
İşte tüm bu aşamaları uygularsanız hedefinize ulaşmış olursunuz. Para dünyayı yönetiyor, sen parayı yönetiyorsun. Bütün dünya aslında bankalara aittir ve bunun farkında değilsiniz. Dünya bu amaçla kendini geliştirmektedir. Şimdi değerli mallar var ve devamlı yenileri üretiliyor. Her gün yeni tüketimler nedeniyle paraya ihtiyaç daha da artıyor ve bankalar harcanan her kuruştan kazanıyor. Zenginler daha mutlu ve fakirler daha fakir olmaya doğru gidiyor. Borcun şiddeti altında çalışmaktan dermanı kalmayan insanlar, sistemi sorgulamaya da zaman bulamıyorlar. Her geçen gün borç yaratıcı bu sistemin baskısı artırıyor ve gittikçe daha derin bir bağımlılık yapıyor. Kısaca onlar parayı yönetiyor ve para da tüm insanlığı ve dünyayı yönetiyor.