Kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi.

Sağlıkta bir skandal olacak ve aynı zamanda herkesin gönlünü de okşayacak.

Geçtiğimiz gün, Güzelyurt’ta tam da böyle bir duruma şahit olduk.

Cengiz Topel Hastanesi’nde ateşli hasta çadırı kuruldu!

Cengiz Topel Hastanesi’nin fedakar doktorlarından, İyilik Gönüllüleri’nin meleği Dr. Nurçin İncirli’nin sosyal medya paylaşımından öğrendim.

Aynen şunları paylaşmıştı:

‘’İMKÂNLAR DOĞRULTUSUNDA EN İYİSİNİ YAPMAYA ÇALIŞIYORUZ...

Cengiz Topel Hastanesi olarak, içerde yatan diyaliz, çocuk ve diğer servis hastalarımızı da düşünerek ateşli hastaları izole bir şekilde değerlendirmek için, hasatanemiz bahçesinde ekipman kurduk.

Ateşli kişiler çadırlarda güvenli bir şekilde tetkik edilecek. Şayet kişi hasta ise daha ileri bir merkeze sevk edilecek.

Amaç içerdeki yatan hastalarımızı, diyalize gelen hastalarımızı ve polikliniğe gelen hastaları korumaktır.

Keşke pandemi için bina yapabilsek en hızlı yapılabilecek şey, Kızılay çadırlarında hastalarımızı tetkik etmek.

Dileriz bu süreci en kısa sürede kayıpsız atlatırız..’’

İşin skandal yönü, ülke genelinde ateşli hasta sayısı artarken ve mevsimin değişmesi ile birlikte artma eğilimi gösterecek iken, Sağlık Bakanlığı’nın bu güne kadar etkin önlem almaması idi.

İşin skandal yönü, zaten eksik kadro ile hizmet vermeye çalışan sağlık çalışanlarının, sanki başlarının çaresine bakmak zorunda bırakılması gibi bir görüntü oluşması idi.

İşin skandal yönü, bu modern devirde, Kızılay çadırları ile halkımızın,ateşli pandemi göçmenlerikonumuna düşürülmesi idi.

İşin skandal yönü, Gazimağusa Devlet Hastanesi’nde yapıldığı gibi, 13-15 bin TL’lik bir konteyneri ateş polikliniğine çevirecek birkaç hayırseverin çıkmaması idi.

İşin gönülleri okşayan yönü, Cengiz Topel’in meleklerinin, hastalarının ihtiyaçlarını görmezden gelmemesi idi.

İşin gönülleri okşayan yönü, bir avuç insanın, yokluk içerisinde organize olabilme becerisi idi.

İşin gönülleri okşayan yönü, yokluğu bahane etmeyip, iki çadırla mutlu olma-mutlu etme ulviliğinin gösterilebilmesi idi.

İşin gönülleri okşayan yönü, bu ülkede hala siyaset için değil, kendi kazanımları için değil, insan için dertlenen insanların olduğunu görmekti.

Skandallar üretmek de, gönülleri okşamak da insana mahsustur.

Söz konusu sağlık olduğunda ise kazanan hep ulvilik olmuştur.

Şu pandemi günlerinde, sağlığın karanlık yollarında, yolunuz da bahtınız da açık olsun.

Paylaştığınız bu fotoğraflar da, pandemi tarihimizin gönülleri okşayan bir sağlık skandalının belgeleri olarak hep hafızalarımızda kalsın…

Dr. H. İlker İpekdal

İletişim: 0542-8529899