Aslan, çakal ve tilki ormanda avlanmaya çıkmışlar.
Derken bir geyik avlamışlar. Aslan, Çakala; “Haydi paylaştır bu geyiği” demiş. Çakal; “Kolay kralım” demiş. Budları kolları senin, derisi ile kellesi bizim”. Aslan sinirlenmiş, bir darbe ile çakalı cansız yere sermiş. Sonra tilkiye dönmüş; “Haydi bakalım. Şimdi sen paylaştır” demiş. Tilki; “Aman efendim. Lafı mı olur. Hele siz bir karnınızı doyurun. Kalan olursa ben idare ederim” demiş. Aslan gülerek; “Afferin len. Sen böyle adil paylaşımı nerden öğrendin?. Tilki yerde cansız yatan çakala bakarak; “Aha ondan öğrendim kralım” demiş.
Önceki gün Erenköy Belediye Başkanı Özay Öykün’den Belediyelerin durumunu dinlediğimde, hele hele Devlet Bütçesinden Belediyelere ayrılan payın, belediyeler arasında nasıl bölüştürüldüğünü öğrendiğimde aklıma bu hikaye geldi.
Yapılan adaletsizliğe ve partizanlığa isyan ettim onların yerine.
Sanki birileri küçük belediyeleri batırmak için son derece sistemli bir oyun oynuyordu.
Özay Başkan öncelikle “Batık Belediyeler aşırı istihdam yüzünden battı” İddiasına açıklık getirdi ve dediki; “Ne aşırı istihdamı. Benim Belediyemde yasal olarak 242 kişi çalışması gerekirken, ben şu anda 120 kişi ile idare ediyorum”
Devam etti Özay Öykün; “CTP-ÖRP döneminde çıkarılan Belediyeler Kamu Görevlileri Yasası ile ben, 18 memur almak zorunda kaldım. Bu bana yaklaşık ayda 25.000 Tl ek gider getirdi. Yetmedi elektirik aydınlanma direklerinin bakımı için 3 memur daha aldırdılar. Bu da yaklaşık 10.000 Tl yük yükledi sırtımıza. Yetmezmiş gibi birde KDV’yi %5 ten %16 ya çıkardılar. Mazot zammı fiyat farkı ve maaşlara yapılan ek zam vs. Böylece Belediyemin sırtına ayda 125.000 Tl ek yük yüklediler. ..”
Derken bir geyik avlamışlar. Aslan, Çakala; “Haydi paylaştır bu geyiği” demiş. Çakal; “Kolay kralım” demiş. Budları kolları senin, derisi ile kellesi bizim”. Aslan sinirlenmiş, bir darbe ile çakalı cansız yere sermiş. Sonra tilkiye dönmüş; “Haydi bakalım. Şimdi sen paylaştır” demiş. Tilki; “Aman efendim. Lafı mı olur. Hele siz bir karnınızı doyurun. Kalan olursa ben idare ederim” demiş. Aslan gülerek; “Afferin len. Sen böyle adil paylaşımı nerden öğrendin?. Tilki yerde cansız yatan çakala bakarak; “Aha ondan öğrendim kralım” demiş.
Önceki gün Erenköy Belediye Başkanı Özay Öykün’den Belediyelerin durumunu dinlediğimde, hele hele Devlet Bütçesinden Belediyelere ayrılan payın, belediyeler arasında nasıl bölüştürüldüğünü öğrendiğimde aklıma bu hikaye geldi.
Yapılan adaletsizliğe ve partizanlığa isyan ettim onların yerine.
Sanki birileri küçük belediyeleri batırmak için son derece sistemli bir oyun oynuyordu.
Özay Başkan öncelikle “Batık Belediyeler aşırı istihdam yüzünden battı” İddiasına açıklık getirdi ve dediki; “Ne aşırı istihdamı. Benim Belediyemde yasal olarak 242 kişi çalışması gerekirken, ben şu anda 120 kişi ile idare ediyorum”
Devam etti Özay Öykün; “CTP-ÖRP döneminde çıkarılan Belediyeler Kamu Görevlileri Yasası ile ben, 18 memur almak zorunda kaldım. Bu bana yaklaşık ayda 25.000 Tl ek gider getirdi. Yetmedi elektirik aydınlanma direklerinin bakımı için 3 memur daha aldırdılar. Bu da yaklaşık 10.000 Tl yük yükledi sırtımıza. Yetmezmiş gibi birde KDV’yi %5 ten %16 ya çıkardılar. Mazot zammı fiyat farkı ve maaşlara yapılan ek zam vs. Böylece Belediyemin sırtına ayda 125.000 Tl ek yük yüklediler. ..”
Eeee diyorum Özay Başkan’a. İç geçirerek anlatmaya devam etti ; “Bunlar yetmezmiş gibi nüfus sayımını yanlış zamanda yaptılar. Öğrencilerin Kıbrıs’ta olduğu dönemde nüfusu saydılar ve böylece bizim payımızdan keserek, bu parayı öğrencilerin bol olduğu Lefkoşa, Magosa ve Girne Belediyesine haksız yere aktardılar.Onların payı artarken bizim payımız düştü. Düşünebiliyor musunuz, Magosa Belediyesi DAÜ öğrencileri için 7 milyon Tl her ay para alıyor. Bunun dışında mesela Değirmenlik, Girne, Magosa Belediyesinin her ay milyonlarca lira tutarında liman ve havaalanı geliri var. İskele Belediyesinin dolum tesisleri ve çimento fabrikasından her ay ekstra 700.000 Tl geliri var. Böyle adalet mi olur?”
Özay Öykün konuştukça dertleniyor, dertlendikçe konuşuyordu; “Hükumetlerin hesapsızca ve partizanca tutumu yüzünden Erenköyle birlikte 18 Belediye batma noktasında. 12 Belediye bir araya geldik ve eylemlerle sesimizi duyurmaya karar verdik. Yanlış alınan kararlar yüzünden Erenköy Belediyesine her ay 125.000 Tl yük yüklediler. Aylık giderimiz 400.000Tl. Gelirimiz ise 250.000 Tl...”
“Çare ne Özay Başkan?” diye soruyorum.
Cevabı şöyle oluyor; “Nüfus sayımı doğru zamanda yapılmalı. Hazine yardımı her yerde belediye sınırları içerisinde yaşayan insanlara göre değil o bölgede yaşayan KKTC vatandaş sayısına göre yapılmalı. Ülke liman ve havaalanından giren ve çıkan yolculardan kesilen paralar sadece bir belediyeye gelir olarak bırakılmamalı. Bu paralar bir havuzda toplanmalı ve belediyelere eşit şekilde dağıtılmalıdır. CTP-ORP döneminde belediyelerin Elektirik Kurumuna olan borcu sıfırlanmıştı. Şimdi Elektirik Kurumu bunu kabul etmiyor.Bu borç da sıfırlanmalı...”
Özay Başkanın söyledikleri bunlardan ibaret değil elbette.
CTP geçmişte bir emirname çıkardı ve Karpaz yarımadasına ve Erenköyün çok büyük bir kısmına inşaat yasağı koydu. Buralardaki binlerce arazi arsa değerini yitirdi. Böylece belediyelerin aldığı vergi de azaldı. Mesela Girne’de emlak vergisi nitelikli arsalarda dönüm başına 144 Tl iken , Erenköy’de nitelikli arazi kalmadığı ve bütün araziler tarla statüsüne düştüğü için, dönüm başına 40 kuruş vergi alınır oldu. Erenköy Belediyesinin 360 dönümden aldığı vergiyi, Girne Belediyesi sadece bir dönümlük araziden alıyor.
Sonra da bunun adına adalet deniyor.
Şimdi lütfen yukarıdaki hikayeyi bir kez daha okuyun. Devletin Belediyelere yaklaşımı ile nasılda örtüşüyor değil mi?
Hal böyle iken, gelirlerden aslan payını alan CTP’li belediyeler iyi yönetilmiş oluyor, ölüme mahkum edilen UBP ve DP’nin elindeki belediyeler ise beceriksizlik ve partizanlık yüzünden batmış oluyor...
Hadi canım siz de...
ERHAN ARIKLI