DP-UG iktidara yürüyor ya...
Bakınız bir kaç gün sonra “Fısılıtı gazetesi” denilen illet, eski bir plağı güncelleyip tekrar çalmaya başlayacak.
Söylenecek iddialar da üç aşağı beş yukarı şöyle olacak;
“DP’nin ve Serdar Denktaş’ın AK Parti ile arası zaten bozuktu. Şimdi 8’leri alarak iyice AK Parti karşıtlığını ortaya koydular. AK Parti DP’nin iktidara gelmesine asla razı olmayacak. Onlar Kıbrıs’ta UBP-CTP koalisyonu istiyor. Onun için gelin oyunuzu bu iki partiden birine verin...”
Ben, şimdiye kadar hiç bir AK Partilinn ağzından AK Partinin DP’yi ve Serdar Denktaş’ı istemediğini duymadım.
Bilakis AK Parti son DP Kurultayına diğer partilere göstermediği bir ilgiyi göstermiş, hem bir Grup Başkan Vekili hem de bir Genel Başkan Yardımcısı ile Kurultaya katılmıştır..
AK parti, DP veya Serdar Denktaş’la bir hesabı varsa, DP’nin Kurultayına bırakın heyet göndermeyi mesaj bile göndermezdi. Kimse de bir şey demezdi.
Ama buna rağmen malum çevreler, ısrarla AK Parti ile DP’nin arasında sanki bir kan davası varmış gibi bir hava yaratmakta ve bu işten siyasi rant elde etmeye çalışmaktadırlar.
Doğrudur. Yıllardan beri KKTC’deki bazı siyasiler, İktidar olma yetkisini halktan değil öncelikle Ankara’dan almayı marifet saymaktadırlar.
Bunun için Ankara’ya gidip yetkililerle bir fotoğraf çektirme arzusu ile yanıp tutuşmaktadırlar.
Onlara göre; Kıbrıs Türkü koyundur ve Ankara nereyi işaret ederse oraya oy vereceklerdir.
Oysa ne Ankara böyle bir düşüncededir, ne de Kıbrıs Türkü koyun gibidir.
Ankarayı böyle bir ortama çekmek isteyen KKTC’ deki omurgasız politikacılardır.
Ehliyetsiz, liyakatsiz, KKTC’nin sorunlarını nasıl çözeceğine dair hiç bir proje ve politikası olmayan bu omurgasız siyasetçiler, “Sana en iyi uşaklığı ben yaparım” diyerek sürekli Ankara’nin yollarını aşındırmaktadırlar.
Eh, uşaklığa soyunan bunca politikacı ve parti yöneticisi varken Türkiye’deki bazı yöneticiler de normal olarak, “Uyumlu çalışma” adı altında “KKTC’de uşaklığa soyunan politikacılar arasında en iyi uşaklığı kim yapar?” arayışına girmektedirler...
DP’ye ve onun genel Başkanı Serdar Denktaş’a gelince;
Serdar Denktaş, asla Türkiye’ye veya Türkiye’yi yöneten Hükumetlere saygısızlık yapmaz.
Ama başka politikacılar gibi yalakalık ta yapmaz, yapamaz...
Hiç kimse ona; “Diğer politikacılar gelip bize biat ediyorlar. Sen niye gelip bize biat etmiyorsun. Bitaraf olan bertaraf olur...” diyemez.
Neticede o bir Denktaş’tır.
O, diklenmekle dik durmak arasındaki farkı en iyi bilenlerden birisidir.
Yalaka olmaktansa bertaraf olmaya çoktan razıdır.
ERHAN ARIKLI