HALKIN PARTİSİ VE BAZI ELEŞTİRİLER
Nihayet Sayın Özersay Partisini kurarak kamuoyunun karşısına çıktı.
Ben, Halkın Partisi’nin kuruluş ilanından hemen sonra üst üste çıktığım iki televizyon programında da Parti’nin kuruluş manifestosundaki mesajlar ve kurucular kurulunun yapısından dolayı Sayın Özersay’ı eleştirdim.
Bana göre Kudret Özersay, bu halk için bir umuttu. Çünkü mevcut siyasilerden ve siyasetteki kokuşmuşluktan bıkan halk, siyasette yeni mesajlar ve yeni yüzler istiyor, bunu da 2010 yılından yapılan her seçimde beri bas bas bağırıyordu.
Halktaki bu değişim isteğine kulak tıkayan mevcut siyasiler eski siyaset anlayışları ile halkın karşısına inatla çıkmaya devam ediyorlardı.
Yozlaşan Siyaset, Devletin işleyişini yani sistemi de yozlaştırıyordu. Bu siyasilerden ve düzenden umduğunu bulamayan halk da, “Beceremiyoruz” diyerek Devlete olan inancını kaybediyordu.
Biliyoruz ki günün sonunda yapılacak olan bir Referandumda bu Halka kestirmeden; “KKTC’ye devam mı, yoksa Rumlarla yeni bir macera mı?” diye sorulacaktı.
Bu düzenden bıkan Halk ise, faturayı rahatlıkla KKTC’ye kesecek ve tıpkı 2004’te olduğu gibi “Biz Başaramadık” diyerek “Evet” diyebilecekti.
KKTC de dört dörtlük işleyen bir devlet ve düzen olsa bu Halk, Rumlarla yeni bir maceraya “Evet” dermiydi?
İşte bu yüzden bana göre Kudret Özersay, KKTC için bir “Umut” du.
Halk onun sayesinde KKTC’ye bir kredi daha verebilir, “Evet bununla yapabiliriz” diyebilirdi.
Ne yazık ki Kudret hoca, ne ilan ettiği ekibin yapısı, ne de basın toplantısında okuduğu kuruluş manifestosu ile halkın bu beklentilerine karşılık veremedi.
Ekipteki isimler son derece genç ve tecrübesiz isimlerden oluşuyordu. Eminim ki bu arkadaşların hepsi gelecekte çok önemli misyonlar üstelenecek pırıl pırıl insanlardır. Ama bir savaşa giriyorsanız siyaseti, devleti ve bürokrasiyi bilen tecrübeli insanlar ile bu gençlerin dinamizmini buluşturmak zorundasınız.
Öte yandan Kudret Hoca’nın basın toplantısında “İlkelerimiz” diye söylediği şeylerin hemen hemen hepsi, diğer partilerin ya programlarında ya da seçim bildirgelerinde olan şeylerdi.
Oysa Halk, ondan bu kokuşmuş düzene neşter vuracak, devrimci bir manifesto bekliyordu.
Çünkü herkes biliyor ki, KKTC’nin kangrenleşmiş yaraları, pansuman tedbirlerle ortadan kaldırılamaz.
Pansumancı değiştirmekle de yaralar iyileşemez.
Dolayısı ile mevcut siyasi partileri eleştirip, “Problem ideolojide değil yönetenlerdedir” diyerek, en önemlisi de “Onlar yapamadı ben yaparım. Çünkü ben temizim” mesajı vererek Halkın Partisini lider parti yapamazsınız. “Temiz” olmak insan olmanın şartıdır. Devlet yönetmek için ona çok daha başka vasıfları da eklemek zorundasınız.
KKTC geçmişte benzer iddialarla kurulan ve kaybolan siyasi parti mezarlığıdır. Mesela Raşit Pertev de benzer mesajlarla Halk Partisini kurmuş fakat başaramamıştı.
Neyse ki henüz vakit geç değil. Kudret bey daha yolun başında. Açıklanan şey “Bildirge”. Parti Programı değil.
Ayrıca Kurucular Kuruluna alınmayan tecrübeli, siyasette kirlenmemiş birçok değerli insan var Kudret beyin etrafında.
Umarım ki en kısa sürede tecrübeli ve birikimli ağabeyler ile gençlerin bir araya geleceği çok daha zengin ve halka güven veren bir ekip, ve KKTC’nin kangrenleşmiş meselelerine neşter vuran devrimci fikirler içeren radikal bir Parti programı ile halkın karşısına çıkar Kudret bey.
“Siyaset boşluk kabul etmez” ilkesini göz önünde bulundurarak, Halkın Partisini dikkatlice izlemeye devam edeceğiz.