Halkımız, belli dönemlerde sandığa giderek kendini belli bir süre yönetecek ve temsil edecek partileri ve insanları seçmektedir.

Ülkeyi bu hale getiren ehliyetsiz, liyakatsiz, beceriksiz, korkak ve kişiliksiz insanları başımıza getiren bu halkın kendisidir.

Dolayısı ile bu halkın, içinde yaşadığı sıkıntılardan çok da fazla şikayet etmeye, suçluyu başka yerlerde aramaya hakkı yoktur.

Bu halk, KKTC’nin önünü açacak, bu ülkeyi ekonomik, sosyal ve siyasal açıdan hak ettiği yere getirecek siyasi kadroları ne zaman iş başına getirirse o zaman hak ettiği yönetime kavuşacaktır.

Ya değilse...

Emaneti ehline vermemeye devam ederse, içinde yaşadığı sıkıntılar kangrenleşerek büyümeye devam edecektir.

Bakınız önümüzde genel seçimler var.

Bu halk, kaç dönemdir pinpon oynar gibi iktidar topunu bir UBP’ye bir CTP’ye veriyor.

Şimdiii...

DP-Ulusal Güçler aylardan beridir uğraşıp hazırladığı seçim bildirgesi ve programını açıkladı.

Harika projeler var bu bildirgede.

Her biri KKTC’nin önünü açacak, onu yeni ufuklara ulaştıracak projeler.

Sadece “Yerinden Yönetim” projesi bile KKTC’nin sorunlarının büyük kısmını ortadan kaldıracak bir proje. Üstelik hayali değil, uygulanabilir bir proje.

“Yerinden Yönetim” benzeri ülkenin bütün sektörlerinin sıkıntılarını ortadan kaldıracak reçeteler var bu bildirgede.

Diğer siyasi partilerde de seçim bildirgeleri var.

Ama kaç kişi okuyor bu bildirgeleri bilemiyorum.

Oy kullanacak insanlarımızın büyük bir kısmının siyasi partilerin plan program ve projeleri ile ilgilenmemesi kahrediyor beni.

Seçmenin bir çoğu bireysel menfaat ve kurtuluş peşinde.

Siz istediğiniz kadar onlara toplumsal kurtuluş vaadedin.

Onlar sizin kendilerine vereceğiniz vaad ve küçücükte olsa menfaate odaklanmış durumda.

Bir çoğu zaten bu tip seçimleri dört gözle bekliyor.

Her seçimde iyi bir pazarlıkla çocuklarının birini veya ikisini işe koyduracağını biliyor.

Ya da yıllarca çıkartamadığı kredi, yahut arazi problemini halletmenin peşinde.

Seçmenin bu yapısını iyi bilen Partiler seçim bildirgesi, plan ve programlara uğraşmıyorlar zaten.

Al birini, vur öbürüne...