Demokrat Partinin Ulusal Güçlerle birleşip muazzam bir sinerji oluşturmasından sonra, malum çevreler bu birlikteliği bozmak, DP tabanının arasına fitne ve fesat sokmak için çeşitli dedikudular üretmektedirler.
Öyleki, özel işlerimin ve parti faaliyetlerinin yoğunluğundan dolayı bir müddet yazı yazamam bile dedikudu malzemesi yapılmıştırmıştır.
Şüphesiz ki, içimize saçılan en önemli fitne ve dedikuduların birincisi; DP-UG’nin içerisinde “Eskiler-Yeniler” ya da “DP liler ve Ulusal Güçler” ayrımını körüklemektir.
Daha ortada 8’ler hareketi veya erken seçim kararı yokken, biz bu tür gelişmelerin olabileceğini tahmin etmiş ve dava arkadaşlarımızı hazırlıklı olmaya davet etmiştik.
Sözü fazla uzatmadan10 Ocak 2013’te bu köşede yazdığımız “DP’NİN DAVA ADAMLARI” başlıklı Başyazıyı bir kez daha takdirlerinize sunuyorum.
“Bugün Mecliste DP’nin verdiği erken seçimin önerisinin ivediliği konusu tartışılacak ve oylanacaktır.
Sonuç ne olur bilmem amma bildiğim tek şey; ister erken isterse normal zamanda yapılsın, yapılacak olan ilk seçimlerde DP, seçimlerden birinci parti olarak çıkacak ve Hükümeti de kuracaktır.
Erken seçimin geciktirilmesi, DP’nin daha da büyümesine ve bu süre içerisinde eksiklerini tamamlamasına yardımcı olacaktır...
Demokrat Parti, bir kitle Partisidir.
Bir cazibe merkezi haline gelen DP, her geçen gün daha da büyümektedir.
Gönül bahçemize bu dönemde davamıza inanmış gerçek Demokratların yanı sıra, milletvekili olmak için giren de, menfaat için gelen de, iş, aş, ekmek kaygusu ile doluşan da olacaktır.
Buyursunlar. Geliş sebebi ne olursa olsun, sırtımızdaki yüke el atan herkesi büyük bir coşku ile kucaklıyor sevgi ile selamlıyoruz..
DP’nin kapısı hiç kimseye kapalı değildir ve olmayacaktır.
Şurası bilinmelidir ki, DP içerisinde eski ve yeni kavgası yaşanmayacaktır. Yeniler “Yer kaldı mı ki?” endişesine kapılmamalı, eskiler de, yerlerini kaptırma korkusundan uzak olmalıdırlar. Bu bayrak altına giren herkes, bu ailenin her geçen gün daha da büyüdüğünü görerek bundan gurur duymalıdırlar.
Amma, bu Partinin ana omurgasının dava adamlarından oluştuğunu da bilincindeyiz.
Bu Partiyi yönetenler, şüphesiz en zor günlerde bu Partiden kopmayan, kendilerine sunulan onca menfaati elinin tersi ile itip, şerefi ile bu bayrağı taşıyan “Gardaş”larını gayet iyi bilmektedir ve bir kenara not etmiştir..
DP’li oldukları için yıllardan beridir iktidar sahipleri tarafından ezilen, itilip kakılan, kan kustukları halde “Kızılcık şurubu içtim” diyerek gururla bu rozeti taşımaya devam eden arkadaşlarımız, günü gelince Parti yetkilileri tarafından onurlandırılacaklarını bilmelidir.
Demem o ki;
Dillere destan bir şekilde verilen bu mücadelede sona yaklaşıyoruz. Hedefe az kaldı. Bu kritik dönemde, Demokrat Partinin dava adamları her zamankinden çok daha dikkatli ve gayretli olmalıdırlar.
Bu Partide görev alan her dava adamı, aynı zamanda bir lider, bir yönetici, bir siyaset adamı gibi davranmalı, Partisine sahip çıkmalıdır. Bulunduğu her platformda Partisinin amansız bir savunucusu olmalıdır.
Bunun için Parti görüşlerini en ince detayına kadar bilmeli, eksik gördüğü noktaları süratle Parti yetkililerine iletmelidir.
Bizim büyük hayallerimiz, Devletimize ve halkımıza karşı sorumluluklarımız, vefat eden liderimize karşı ise vicdani borcumuz vardır.
İnatla ve büyük bir kararlılıkla yürüyoruz
Biz, sarp kayaları aşmak için yola çıktık. Sakın ola, kimse bizi çakıl taşları ile uğraştırarak vakit ve güç kaybettirmesin…
2013 te yaşayacağımız gaza, şimdiden hepimize kutlu olsun.
ERHAN ARIKLI