ŞAYET İTTİFAK OLSA İDİ?

Yerel seçimlerin üzerinden bir haftadan fazla zaman geçti.

Artık daha sağlıklı ve soğukkanlı değerlendirmeler yapabiliriz.

Esasında baktığınızda DPUG nin dışında diğer partilerin kendilerini teselli edecek birçok avuntuları var.

Mesela CTP, 3 büyük belediyeyi kaybetti ama Belediye sayısını 14’e yükseltti. “Hem oy oranını koruduk hem de belediye sayısını artırdık. Belediyelerin yarısını kazandık…” diyebilir.

Yine mesela UBP; “Belediye sayımız azaldı ama oy oranımızı yükselttik. Hatta dikkatli bakılırsa oy oranı açısından birinci partiyiz…” diyebilir.

Ve yine mesela TDP; “Ülke çapında bir çok yerde seçime dahi katılamadık ama hem oy oranımız yükseldi hem de amiral gemisini kazandık…” diyerek kendini başarılı gösterebilir.

Maalesef bir tek DPUG’ nin kendini avutacak bir göstergesi yoktur. DPUG hem Belediye sayısını azaltmış hem de oy oranı bakımından büyük kayba uğramıştır.

DPUG tabanı, Parti yönetimine ağır bir fatura kesmiştir.

Bu sonuç bağıra, bağıra gelmiştir.

Ben aylar önce yazmış ve çeşitli platformlarda dile getirerek demiştim ki; “DPUG tabanı Hükümetteki performanstan memnun değil. Taban kırgın, kızgın ve küskün. Yönetime fatura kesmeye hazırlanıyor. DP 1994 sendromunu yeniden yaşayabilir…”

1994’te de buna benzer bir netice yaşanmıştı. 1993 seçimlerinde DP fırtına gibi esmiş, ardından hükümeti kurmuş hem başbakanlığı hem de 5 önemli bakanlığın sahibi olmuştu. Ama iktidarda

seçmenini büyük bir hayal kırıklığına uğrattığı için, 1994’te ki yerel seçimlerde muazzam bir kayba uğramıştı. Tıpkı bugünkü gibi, bir tek Tatlısu’da Belediye kazanabilmişti.

DPUG’de aralarında parti yöneticileri, milletvekilleri ve hatta bakanların da olduğu birçok kişi bu gerçeğin farkında olmadıkları için Partinin UBP ile ittifak yapmasına engel olmuşlar ve tek başına seçime girilmesi yönünde propaganda yapmışlardı.

Genel Başkanı da yanlış yönlendiren ve bilgilendiren bu arkadaşlar, DPUG’nin uğradığı seçim mağlubiyetinin birinci sorumlusudurlar.

Şayet ittifak olsa idi, DPUG ittifakta payına düşen Belediyelerden en az 9 tanesini kazanabilir ve seçimlerden en karlı çıkan parti olabilirdi.

Ben bunu söylediğimde birçok kişi; “Politikada 1+1 her zaman 2 etmez” diyorlar. Ben de onlara cevaben; “Doğrudur. İttifak seçimlerinde 1+1, bazen 3, hatta bazen 4 dahi edebilir. Çünkü seçmen güçlüden yanadır. Oylarını kazanabilecek adaya yönlendirir…”

Rakamlarla ifade etmem gerekirse;

Alayköy’de ittifak partilerinin oy oranı; %53. CTP’nin oy oranı; %46

Serdarlı’da ittifakın oy oranı; %48. CTP’nin oy oranı; %43 Bağımsız; %8

Mehmetçik’te ittifak’ın oy oranı; %53, CTP’nin oy oranı; %38.

Erenköy’de ittifakın oy oranı; %52, CTP’nin oy oranı; %48

Esentepe’de ittifak’ın oy oranı; %57, CTP’nin oy oranı; %40

Yukarıdaki 5 Beldeye kazanılan Mağusa, Tatlısu , Alsancak ve Yeni Boğaziçi’ni de eklediğimizde DPUG Belediye sayısını 9’a çıkaracak ve dediğimiz gibi seçimlerin en karlı partisi olacaktı.

Bu ittifaktan UBP’de kazançlı çıkacak ve kaybettiği, Lefke, Dipkarpaz, Geçitkale, Akdoğan Beldelerini de alacak Belediye sayısını 9’a yükseltebilecekti.

CTP ise muazzam bir kayba uğrayacak ve sadece; 5 Belediye çıkarabilecekti…

Merak edilen, Partiyi bu maceraya sürükleyen arkadaşların; “Pardon be Gardaş” diyerek gereğini yapıp yapmayacaklarıdır.

Bunu yaparlarsa Genel Başkan’ın elini kolaylaştıracak, Partide ciddi bir reformun da önünü açacaklardır.