Sertoğlu, geçen seçimlerde Sol bir partiden aday olsa idi, Sağın işi çok kolay olacaktı.
 
Şimdi ne güzel “Vatan Hainliği” edebiyatı yapıyor olacak, milli dava nutukları ile ortalığı sallayacaktı Sağ cenah.
 
Ama herkes biliyor ki Sertoğlu UBP’li.
 
Üstelik hemen yanında DP-UG’nin  Girne Belediye Başkan Aday Adayı Orçun Kamalı da var.
 
Bu sebeple Sağ cenahın, Onlar hakkında yapabildiği en ağır eleştiri; “Hata yaptılar” oluyor.
 
Sol yapınca “Hainlik”, Sağ yapınca “Hata”...
 
Sağın bu çifte standartlı yaklaşımlarını gördükçe midem bulanıyor.
 
Avazım çıktığı kadar bağırarak Sol cenahtan özür dileyesim geliyor, şimdiye kadar kendilerine kullandığımız ağır üslup için...
 
Sağ, bu çifte standartından utanmalı ve “Vatan Hainliği” cümlesini lügatinden çıkarmalı bence.
 
Geçelim;
 
KKTC’den binlerce kilometre uzakta, KTFF Başkanı Hasan Sertoğlu’nun basın toplantısını izledim geçen hafta.
 
Söyledikleri ile birlikte Onun psikolojisini de anlamaya çalıştım.
 
Hastalıklı bir ruh hali,
 
Saldırgan bir üslup,
 
Ve altına girdiği yükün altında ezilen zavallı bir kişilik.
 
Papadapulos, “Zaman bizim lehimize işliyor. Kıbrıslı Türkler er veya geç Osmosis yöntemini kabul ederek Kıbrıs Cumhuriyeti içinde kendilerine yer bulacaklardır” derken, tamda KTFF’nin bugünkü durumunu ve Sertoğlu ile onunla bu yolu yürüyen ekibinin  psikolojisini tarif ediyordu.
 
Hakkını teslim etmek lazım. Adam büyük bir siyasetçi ve ileri görüşlü bir lidermiş. Adeta bugünleri okumuş.
 
Sertoğlu ve ekibi, KOP’a  “Evet” demiş ve teslim olmuşlardır.
 
 “Başka yolumuz yok” diyor Sertoğlu. “Kıbrıs Türk gencinin önünü açmamız lazım” diye aklınca kendini savunmaya çalışıyor.
 
Adama sormazlar mı; Birader, Kıbrıs Türkü’nün veya gençliğin önünü açmak için teslim olmak gerekiyordu ise, Bu Halk bunca yıl bu mücadeleyi  niye verdi?
 
En başından teslim olurdu Ruma.
 
Ya göçer, biterdi. Ya da asimile olur, erirdi.
 
Bu işde ta o zamandan biterdi.
 
 KTFF, sol cenahın elinde iken dahi KOP’a üyelik kimsenin aklına gelmemişti.
 
Hatta o dönemde KKTC, Kırgızistan Milli takımı ile ilk defam milli maçlar yaparak tarihi bir iş başarmıştı...
 
Yine o dönemde Sertoğlu,i K. Kaymaklı Kulüp Başkanı iken, Kırgızistan’a gelip buranın şampiyon takımı ile maçlar yapmıştı.
 
Arkasından K. Kaymaklı, Asya Turnuvasına davet edildiği haldebu davetlere cevap bile verilmemiş, “Para yok” denilmişti.
 
Peki şimdi UEFA’ya katılmak için bulmayı umut ettiği parayı, Asya’daki turnuvalar için niye bulamamıştı?
 
KOP’a üye olarak, UEFA’dan para yağacağını mı düşünüyor bu efendiler.
 
“ Dış temas” denilen meret, bir tek UEFA üyeleri ile yapılır diye bir şart mı var sahi?
 
FİFA’nın kuralları, UEFA’ya göre daha esnek olduğuna göre, niye illada Avrupa ile temas peşinde koşturuyoruz ki?
 
Bir yerlerden başlamak lazımsa, aha adamlar orada. Gidin ve topunuzu oynayın.
 
Amaç üzüm yemek değil de bağcı dövmekse, açıkça konuşunda onu bilelim...
 
KTFF Genel Kurulu bu adamların kuyuya attığı taşı çıkardı çıkardı. Aksi taktirde KKTC’nin ricatı bir çorap söküğü gibi sürer gider bilesiniz.
O zaman da görüşmeci olan Cumhurbaşkanına, muhatabı ile müzakere etmek değil “Teslim Şartlarını” konuşmak düşer.


ERHAN ARIKLI