Bu Koalisyona kıymayın Efendiler” başlıklı dünkü yazım,Parti tabanından yoğun tepki aldı.

 

Özellikle bazı Belediye Başkanları ve Milletvekilleri benim üslubumun çok yumuşak ve tavizkar olduğunu, bunun CTP’ye cesaret verdiğini anlattılar sanki ağız birliği etmişçesine…

 

Sonra TV’lere katılan bazı CTP’li yetkilileri dinledim.

 

Tehditleri ve tahrikleri havada uçuşuyordu CTP li yetkililerin.

 

Facebook’ta yazımı paylaşırken bu konuya da dikkat çektim;“Bazı CTP’liler bu Hükümetin bitmesini arzuluyor gibi tahrik dolu konuşmalarına devam ediyorlar. Sizce amaçları ne?” diye sordum.

 

Sevgili Hüseyin Ekmekçi anında cevap yazdı; “Hem tehdit, hem tahrik… Anlamadığım UBP bu Hükümete nasıl girecek. Kimin kafasında hangi formül var? Olan gene bize olacak. Allahtan bizde borsa yok. Sterlin 5000 lira olacaktı yoksa…”

 

Sonra Ersoy İnce’nin Facebook mesajı düştü bilgisayarıma. Diyordu ki Sevgili İnce; “Hükumet kararlarını MYK’da alan, krizleri  MYK’da çözmeye çalışan bir Parti var. Faşizmin anasını seveyim ben…”

 

Evde bunalıp kendimi dışarı attım. Bakanlığımızdan birineuğrayıp, oraya atanan yeni bir arkadaşımızı ziyaret ettim.

 

Bir dokundum, bin ah işittim.

 

Erhan Bey” dedi bürokrat arkadaşım. “Bu Hükümette hangi konumdayız hala anlamış değilim. Mesela aşağıdaki katta bir arşiv var. Koca Bakanlığın bütün önemli evrakları çuvalların içerisinde atılı duruyorDüşünebiliyor musun? Yarın bir evrak lazım olsa bulmak imkânsızNiye böyle?” diye sordum çalışanlara. Raf yok dediler. Maliyeden “Raf almak için 5000 Tl istedim. Aylardır cevap vermeye bile tenezzül etmediler…”

 

Biz bunları konuşurken bir Milletvekili arkadaşım aradı; Hükumet ortaklarının “Kriz”i çözmek üzere 3’er kişilik bir komite kurduğunu, burada CTP’nin yeni bir teklif sunuduğunu söyledi. Buna göre; geçicilere 2 aylık süre verilecek. Sonra bir sınav yapılacak. Bu sınavdan geçenler devam edecek, diğerleri durdurulacak.

 

Milletvekili arkadaşım bu teklife de son derece tepkili idi.Ona göre sınav yapılacaksa Devletteki 7500 geçici için yapılmalı idi.

 

Daha sonra DPUG Genel Merkezine uğradım. Genel sekreter Bengü Şonya da duruma tepkili idi. Elinde Hükümet Programı vardı. “CTP liler ezbere konuşuyor. Aha Protokolün 7. maddesi burada. Geçicilerin durdurulacağına dair bir kayıt var mı?. “Gayrı yasal olanlar durdurulacak” deniyor. Savcılık da diyor ki; “Bunların hepsi yasal”. Eee şimdi hangi gerekçe ile bu adamları durduracaksınız?”

 

Kafam iyice abandone olmuştu.

 

Bu arada birkaç Televizyon kanalı bağlanıp görüş almak istedi.“İnanın hiçbir şey bilmiyorum. Bekleyin hep birlikte ne olacağını göreceğiz” dedim ve görüş açıklamaktan kaçındım.

 

Daha sonra bazı arkadaşlarla bir durum değerlendirmesi yaptık.

 

Ortak görüş şuydu;

 

Genel Başkan Cumartesi günkü konuşmasında çok haklı bir noktaya parmak bastı. Konu artık 366 kişi meselesi değildir. CTPMYK kararlarını Koalisyon protokolünün üstünde görmekte ve Hükümeti MYK kararları ile yönetmeye çalışmaktadır…”

 

CTP, DPUG’yi asla ciddiye alınması gereken bir ortak olarak görmüyor. Onlar, DPUG’ye ÖRP’ muamelesi yapıyor. DPUG, bu konuda geri adım atarsa muazzam bir prestij kaybeder.

 

Siz bu satırları okuduğunuzda eminim ki konu belli bir noktaya gelmiş olacak.

 

İyi yeni yıllar…

ERHAN ARIKLI