Sayın Akıncı, İskele’de düzenlenen Nevruz etkinliğine katıldı.

 

Etkinlikte, PKK bayrakları ve sloganları eşliğinde halay çekti.

 

Nevruz sadece Kürt kardeşlerimizin değil Türk dünyasının tek ortak milli bayramı idi. Ama o gün İskele’de bu eylemi yapacak olanların niyeti bayram kutlamak değil PKK lehine gösteri yapmaktı. Bırakın istihbarat birimlerini, bölgedeki sıradan bir polise sorulsaydı, bu eylemin amacını size söylerdi.

 

Bu sebeple Sayın Cumhurbaşkanının ve Hükümet yetkililerinin bu eyleme katılması bana göre büyük bir talihsizlikti.

 

Bu olayı ben dâhil birçok kişi sosyal medya üzerinden eleştirdik. Hatta sevgili Hüseyin Ekmekçi ile tatsız bir tartışma da yaşadık.

 

Eleştirdiğimiz şey Sayın Akıncı’nın Nevruz etkinliğine katılması değil, orada PKK bayrakları dalgalanıyor vaya sloganlar atılıyorken bunlara sessiz kalması ve halay çekmesi.

 

“Bu bir talihsizliktir. Sayın Akıncı yanlış yapmıştır” diyerek demokratik tepkimizi elbette göstereceğiz.

 

Ammma… Bazı kesimlerin hele hele Türkiye’den buradaki tartışmaya katılan  bazı sivri zekâların yaptıkları yorumlarda, işi vatan hainliğine kadar götürmesi ve hatta bunu Kıbrıs Türklerine şamil kılması karşısında susmamız mümkün değildir.

 

Bu kesimlere en azından Türkiye’de ki bazı yöneticilerin aymazlığını, icraatlarını ve söylemlerini hatırlatma ve iğneyi önce kendilerine, sonra çuvaldızı Akıncı’ya ve Kıbrıs Türkü’ne batırmalarını söylemek bir görev.

 

Bak kardeşim;

 
Terör, bugün Güneydoğuda veya büyük şehirlerde can alıyorsa bunda senin ve senin seçtiğin yöneticilerin hiç mi kabahati yok?

 

Analar ağlamasın” denilerek “Açılım” saçmalığı ortaya atılırken, “Yapmayın PKK Güneydoğu’da yığınak yapıyor” diyenleri “Kandan beslenenler” diyip susturanlara tek bir lafın oldu mu senin?.

 

ABD Irak’ta Mehmetçiğe çuval geçirdiklerinde ne yaptın?

 

Habur’da seyyar mahkemler kuruldu. Türk yargısının ırzına geçildi… Sustun.

 

Diyabakır’da garnizondan Türk bayrağı indirdiler kafanı çevirdin.

 

Oslo’da PKK ile resmen pazarlık yapanlara sahiplendin.

 

Ergenekon, Balyoz, Ayışığı davalarında  Türk Ordusunun şerefli subayları düzmece delilerle hapse tıkıldı, yıllarca zindanlarda yatırıldı. Ordu komutanları PKK’lı itirafçıların düzmece iftiraları ile yaka paça tutuklandı. Ağzını açıp tek bir kelam etmedin.

 

Hatta bırakın bir çift kelam etmeyi, “Türk Ordusu bağırsaklarını temizliyor”, “İyi ki bu komutanlarla savaşa girmemişiz” diyenleri avuçların kanayıncaya kadar çılgınca alkışladın.

 

Sonra 17/25 Aralık tarihinde gökten inen vahiy ile birilerinin aklı başına geldi ve aynı kişiler bu sefer “Bizi kandırmışlar. Milli Orduya kumpas kurmuşlar” dediler. Utanmadan yine alkışladın.

 

Şimdi “Kıbrıs’ı satıyor” diye Akıncıyı suçluyorsun ama Ege denizinde Kıbrıs büyüklüğünde 8 ada Yunanlılar tarafından sessizce işgal edildiği halde aldırmıyor, Kardak’ta “O bayrak ya inecek ya inecek” diyen bir kadının erkekliği kadar erkek olamayan adamların arkasından nameler diziyorsun.

 

Sonra da gelip Kıbrıs Türküne vatanseverlik,  taslıyorsun.

 

Hade len ordan, sen de.

Kıbrıs Türkü vatanseverliğinin KDV sini dahi size verse Türkiye kurtulurdu.